donderdag 31 december 2009

Dogum oncesi ve sonrasinda din acisindan yapilacak seyler


Hamilelik doneminde bayagi bir arastirma yaptim ve sonunda dogum oncesi ve sonrasi bunlari uygulamaya karar verdim.(aralarda belirli kaynaklar var onlari su siteden kullandim)

Ilk once cocuk dogdugu zaman cocugu beyaz elbise(dikiside beyaz olacak)giydirmek istiyorum. Bunu yaptiktan sonra cocugun ilk yiyecegi sey hurma ve zemzem olsun istiyorum( tahnik diye geciyor, peygamber efendimiz yeni dogan coucklara bunu uygulardi). Sonra esim sag kulagina ezan sol kulaginada kamet getirecek insallah.
Bu parcayi sonradan su siteden buldum beyaz kiyafet giymenin nedenini de ogrenmis oldum:
Hicretin üçüncü yılında Ramazan-ı şerif ayında Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ-nın bir oğlu dünyaya geldi.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- validemizin doğumunda hazır bulunan Sevde binti Misrah -radiyallahu anhâ-dan rivayet edildiğine göre; Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz doğum sancısı başlar başlamaz geldi ve kızının hâlini-hatırını sorduktan sonra:

“Çocuk doğunca bana haber vermeden çocuğa bir şey yapmayın!” buyurdu.

Çocuk doğunca Sevde -radiyallahu anhâ- göbeğini kesti ve sarı renkli bir beze sardı. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz az sonra geldi, doğum olup olmadığını, kızının hâl ve hatırını sordu.

Sevde -radiyallahu anh-in: “Yâ Resulullâh! Çocuk doğdu, göbeğini kestim ve sarı bir beze sardım.” demesi üzerine celâllendi ve:

“Bana âsi oldun!” buyurdu.

Sevde -radiyallahu anh-: “Allah’a ve Resul’üne âsi olmaktan Allah’a sığınırım yâ Resulullah! Ben onun göbeğini kestim, bunu yapmaya da mecbur idim.” dedi.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin:

“Çocuğu bana getir!” buyurması üzerine getirdiler. Üzerindeki sarı bezi attı ve beyaz bir bez içerisine sardı. Tükrüğünden çocuğun ağzına koyarak onu yutmasını sağladı.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin Hazret-i Hasan -radiyallahu anh-in ağzına kendisinin bilmediği bir şey koyduğunu, bu sebeple de onun Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-e nazaran daha bilgili olduğunu söylemiştir. (Kenzü’l-Ummâl)

Hazret-i Ali -radiyallahu anh- der ki:

“Ben harbi darbı seven bir adam olduğum için çocuğa Harb ismini koymuştum. Resulullah Aleyhisselâm geldi. ‘Ne isim koydunuz ona?’ buyurdu. ‘Harb ismini koydum.’ dedim. ‘Hayır, o Hasan’dır.’ buyurdu.” (Hâkim)

Hasan ismi, câhiliye devrinde Araplar tarafından bilinen bir isim değildi.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- “Yâ Resulellah! Oğlum için Akîka kurbanı olarak bir deve veya iki koç keseyim mi?” dedi.

Resulullah Aleyhisselâm:

“Hayır! Sen onun saçını kes, saçının ağırlığınca gümüşü yoksullara sadaka olarak dağıt!” buyurdu.

Doğumunun yedinci günü iki koç kesildi. Kesilen saçının ağırlığınca da gümüş, sadaka olarak dağıtıldı. Çocuk aynı zamanda sünnet de ettirildi.

Resulullah Aleyhisselâm Hazret-i Hasan -radiyallahu anh- ile Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-in Akîka kurbanlarından ebeye bir but gönderilmesini, kalanın da kemikleri kırılmaksızın yenmesini ve başkalarına da yedirilmesini tavsiye etmiştir. (Beyhakî)

Hazret-i Hasan -radiyallahu anh-in doğumundan elli gün sonra Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- validemiz Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-e hamile kaldı. Hicretin dördüncü yılının Şaban ayında Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh- dünyaya geldi.

Doğumunun yedinci gününde Resulullah Aleyhisselâm torunu Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh- için Akîka kurbanı kestirdi. Kulağına ezanını okuyup ismini koydu.



Ömer ÖNGÜT



Allah'ın Resulünden rivayet ediliyor ki:

"Hangi müslümanın bir çocuğu doğunca, çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okursa, o ço­cuktan ümm-i sibyan (havale) hastalığı kalkar," bu­yurmuştur.
(İhya)

İsim konulurken çocuğun kulağına ezan ve kamet oku­manın hikmeti: Musallada kıldığımız cenaze namazı için ezan ve kamet okunmamasının sebebi nedir? Bu namazın ezan ve kameti, doğduğu zaman çocuğun kulağına okunmuştur. İslamiyet o yavruya ilk dersi doğduğu zaman vermekte ve: "Ey yavrucak, sakın dünyanın göz alıcı renklerine aldanıp da Allah'a karşı kulluğunu unutma. Dünyada ebedi kalacağını zannetme. Senin ömrün, bir ezanla kamet arasındaki zaman kadar azdır ve çabuk geçecektir. Bu kısa dünya hayatında faniyi, baki olan bir hayata teb­dil etmeye bak" demek istemektedir.
Ismini kulagina soyleyecegiz.

Ben insallah o arada abdestimi almis olacagim ve cocuguma insallah abdestli karnini doyuracagim.


Bu konu hakkinda su parcayi okumanizi tavsiye ederim insallah bizede nasib olur (amin)
"Hacı Bayram Veli Hazretlerinin müridlerinden, Yazıcıoğlu Mehmet Efendi namıyla meşhur Muhammediye kitabının ya­zarı (Muhammed Efendi) Edirne ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmet isminde (Ahmed-i Bican olarak ma'rut) kardeşi vardır. Ahmedi Bican Hazretleri aynı zamanda Envarul Aşıkin kitabını Farsçadan tercüme eden zattır."


"İki kardeşten biri olan Ahmedi Bican hazretleri birgün bir camide vaaz etmekte iken ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu ca­miden içeriye girer ve küçük kardeşinin sohbetini dinlemeye başlar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin farkındadır. Fakat bir de bakar ki, ağabeyi biraz sonra camiyi terkeder, kapıdan çıkarken de tebessüm edip ondan sonra ayrılır. Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmedi Bican Hazretleri, ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve akşam eve geldiği zaman durumu annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Her iki dervişin de anası, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman: "Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek çıktığını soruyor, bir hata mı işledim" diyor. Kardeşinin dersinde niçin gülerek çıktın? diye sorduğunda ağabey şöyle cevap verir:


"Anneciğim, ben kardeşimin vaazına gülmedim. Ben bir insanoğlunun sohbetini dinlemeye ne kadar melaike gelmiş, oturacak yer bulamıyorlar da birbirlerinin üzerine oturuyorlar, diye onların hali çok hoşuma gitti de ona tehessüm ettim. Ben de melaikeden camide oturacak yer kalmadığı için çıkıp gittim" diye cevap verir."


"Annesi ağabeyinin bu sözlerini naklettiğinde Ahmedi Bican çok müteessir olup: "Anneciğim! Ağabeyim melekleri görme derecesine erişti de ben neye erişemedim. Bunu ondan bir sorar mısınız" dedi. Bu sefer O Muhtereme anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap şöyle oldu: "Anam bu noksanlığı sen kendinde araman lazım, sen benden daha iyi bilirsin."


"O vakit düşünme sırası anaya geldi. Anaları uzun müddet tefekküre daldıktan sonra bunun sebebini şöyle açıkladı:


"Oğlum sana hiç abdestsiz süt emzirmedim. Ahmedim ise henüz kundakta iken, ben namaza durmuştum. Ahmed de şiddetle ağlamaya başlamıştı. Bu sırada evimizde bir komşu kadın vardı. O, çocuk ağlamasın diye Ahmedi aldı emzirmeye başladı. Ben hemen namazı bitirip elinden aldım ama, birkaç damla emmişti. Sonra o kadına abdestli olup olmadığını sordum, bana abdestinin olmadığını söylemişti. Onun melekleri görmemesine sebep olsa-olsa bu olmalı"

Yani Ahmedi Bican Hazretleri hataen emdiği bir damla sütün zararını böylece çekti ve onun yüzünden derece almakta engellerle karşılaştı. Ya bu zamanın kadınlarının çocukları nasıl olur? (21)

21) Büyük Dini Hikayeler, Osmanlı Yayınevi



Sonra 7inci gun cocugumuz icin akika kurbani kestirip sacini tras edip dedigin gibi agirliginca gumus degerinde sadaka verecegiz(insallah).
Akika Kurban:

Doğumunun yedinci günü, çocuğun adını koymak ve kurban kesmek, Resu1lüllah Efendimizin edeblerindendir.
Akika, ana babaya isyan manası taşıdığı için Peygamber Efendimiz buna NESİKE adı vermişlerdir.
Erkek çocuklar için iki, kız çocukları için bir kurban kesilir.
Erkekler için de bir kurban kesileceğine dair rivayetler vardır. Eti, kurban eti gibi, hem yenilir hem de fakirlere tasadduk edi­lir.
Allame İmam Abdü'l-Vehhab Şa'rani, Resu1lüllah Efendimize Peygamberlik vazifesi geldikten sonra kendisi için akika kurbanı kestiğini ve boğazlarken, "Bismillah, vallahü ekber" dedikten sonra "Bu benim akika kurbanımdır" buyurduğunu rivayet etmektedir."
Resulüllah Efendimizin oğlu İbrahim, dünyaya geldiği za­man, Ebu Raf'i (r.a.)'in zevcesi Selma ebeliğini yapmıştı. Bu se­beple Ebu Raf'i, Peygamber Efendimize oğlunun doğumunu müjdelediğinde çok sevindiler. Müjdesine karşı bir köle vererek taltif ettiler.
Doğumunun yedinci günü, çocuğun saçını tıraş ettirerek gümüş ile tarttırıp gümüşü tasadduk etti ve saçlarını göm­dürdü.
Fahr-i Kainat Efendimiz torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in doğumlarında ikişer -diğer bir rivayete göre bi­rer- kurban kesmişlerdir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:
"Çocuk, akika karşılığında rehin alınmıştır. Onun için (kurban keserek) kan akıtınız ve ondan eza (verecek saçları) gideriniz.
Peygamber Efendimiz, torunu Hz. Hüseyin doğduğu zaman kızı Hz. Fatıma'ya hitaben şöyle buyurmuşlardır: "Hüseyin'in saçını (gümüş ile) tart ve onun ağırlığında gümüş tasadduk et (kesilecek) akika kurbanının bir ayağını (budunu) ebeye ver.(20)

Doğumdan sonra yapılacak vazifelerden birisi erkek çocuğu için iki koyunu akika kesmektir. Kız çocuğunun akikası ise bir koyundur. Fakat erkek için de, kız için olduğu gibi, bir koyun akika verilirse, herhangi bir beis yoktur. Aişe validemiz (r.a.) Allah Resulünün erkek çocuk hakkında iki koyunu, kız çocuğu hakkında da bir koyunu "akika" olarak kesmeyi, emir bu­yurduğunu rivayet etmektedir. Ve yine rivayet ediliyor ki. Allah'ın Resulü (s.a.v.) Hazret-i Hasan'ın akikası olarak bir koyun kesmiştir. Resulüllah'ın böyle yapması bir koyun ile iktifa etmenin de ruhsatlı olduğuna delalet eder.

Hadis-i şerifte Duyuruluyor ki:
"Akikayı doğan çocuğun ismi üzerine (niyet ederek) kesin.

Bismillah. Allahım falan çocuğun akikası senin içindir ve se­nin rızana yöneliktir, deyin."

Akika, hayat belirtisi görülen çocuğu Allah’a yaklaştırmaya vesile olan bir kurbandır. Çocuğu bela ve afetlerden korur; İsmail (a.s.) için gönderilen koç gibi. İslam dininin bir vecibe­sini yerine getirmenin bir sevincidir. Mü’min bir kimsenin ha­yata başladığının sevincinin ifadesidir.

Çocuğun kesilen saçının karşılığı altın veya gümüş tartıp sadaka olarak vermek sünnet-i seniyyedendir. Bu hususta bir haber varid olmuştur ki, Allah'ın Resülü (s.a.v.) Hazret-i Hüseyin'in doğumunun yedinci gününde Hazret-i Fatıma'ya emretti: "Onun saçını kes ve karşılığında gümüş tart, sadaka ver."

Aişe validemiz (r.a.) buyuruyor:

"Akika olarak kesilen hayvanın kemikleri kırılmamalıdır."

Ve sonraki gunlerde insallah ilk ogretecegim kelime lailaheillelah olacak ondan sonrada cocuguma islami bir sekilde yetistirmeyi dusunuyorum. Insallah allah yardimcimiz olur.

Çocuk konuşmaya başladığı zaman ilk olarak ona kelime-i tevhidi (yani "LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULÜLLAH"ı öğretmeli. Eğer çocuğa ilk önce tevhid kelimesi ve akabinde İslami esaslar öğretilirse, o çocuk imanlı olarak yetişir. Çocuğa küçük iken, yemeğe besmele ile başlamak, yemeği sağ eliyle yemek, kendi önünden yemek, lokmasını küçük yapmak, yemeği iyi çiğnemek, elini elbisesine sürmemek ile, çok yemek yemenin zararlı olduğu, az yemenin ise sünnet ve faideli olduğu da öğretilir

Hastane bavulu icerigi ve Maxi Cosi Cabrio Fix Anakucağı



Hollandada daha oncede dedigim gibi doguma yakin burda sana iki imkan taniyorlar. Ya evde dogum yada hastanede.
Ister evde dogum yap ister hastanede bir hastane bavulu herzaman hazirda bulunmasi gereken seylerden biridir.
Ve eger hastaneden cikiyorsan cocugu burda elinde tasimak tehlikeli oldugu icin cocuk icinde bir anakucagi gerekiyor. Benim Anakucagimi sagolsun kardesim Kubra bana hediye etti.

Hastane cantasinin icerigine gelirsek tabiki herkes kendi arzusuna gore hazirlayabilir. Ama bazi seylerin icinde bulunmasi mecburi.
Mesela benim bavulumda sunlar var:

Kendim icin:
- Bizim burda tuvalet cantasi diyorlar icindede iste kendi bakimin icin gereken seyler, sampuan dismacunu tarak tirnakmakasi deodorant gibi seyler.
- Gecelik, pijama
- Ic camasiri
- Dogum yaparken rahat bir uzun kollu tisort
- Guzel bir tulbent
- Hastaneden cikarken giyebilecegin duzgun bir kiyafet
- Sicak coraplar
- terlik

Bebek icin:
- 50 bedende bir yada iki kiyafet
- 56 bedende bir yada iki kiyafet
- Sapka
- Corap
- Cocugun uzerine sarmak icin ortu
- Ana kucagi

Ve bunlarda onemli seyler:
- Yasin-i serif ile okunmus Hurma ve zemzem (cocugun ilk yiyecegi seyler (tahnik) peygamber efendimiz (s.a.v.) yeni dogan cocuklara uygulardi)
- Nufus kagidi burda pasaport oluyor
- Sigortanin kagitlari ( saglik karnesi)
- Cep telefonu ve sarji
- Kamera ve pil yada dolu akkusu
- Kendin icin atistirmalik seyler. Olurda gece yarisi hastaneye gidilecek olur burda acik yer bulunmaz o yuzden herzaman bulundurmak lazim.
- Okumak icin dergi vede kitap.
- Esinede bir kac cift esyada onemli olabilir.

Bu benim cantamdaki seyler. Birde cocuk.com sitesinden su yaziyi aldim. Galiba budaha cok turkiye icin gecerli ama herkes kendi icin onemli seyleri uygulayabilir

Anne bavuluna kendisi için neler almalı? Doğum çantası anne adayı için neler içermeli?

Toplam 2-3 takım gecelik veya pijama. Pijamanın üstünün önü tamamen düğmeli, altı ise beli bol lastikli ve bir beden büyük bol verahat tercih edilmelidir. Gecelik ise mümkünse emziren anneler için özel üretilen, ön kısmı rahatlıkla yaprak gibi açılabilen türden olmalıdır. Bunları hamile giyimi satan mağazalardan temin etmek mümkündür.

Sabahlık ,yelek gibi üzerine giyebileceği rahat bir giysi.

çorap, rahat ve yumuşak bir terlik.

Bol iç çamaşırı. İç çamaşırları tercihen beyaz, pamuklu,yüksek belli olmalıdır. Gebeyken kullanılan iç çamaşırlarından olabilir.Ayrıca eğer yoksa piyasadan gebe kıyafetleri satan mağazalardan gebeler ve lohusalar için üretilen yüksek belli özel iç çamaşırları da temin etmek mümkündür.

1-2 adet emzirme sütyeni, 1 paket göğüs ucu pedi, ve ezcanelerde de bulunan özel ıslak göğüs ucu temizleme mendilleri.

1 paket büyük boy hijyenik ped, kadın bağı.

Diş fırçası,diş macunu ,toka,küçük el aynası, tarak gibi günlük bakım eşyaları.

Deodorant,nemlendirici veya losyon.

Makyaj malzemeleri. Makyaj çantanızı yanınıza almayı kesinlikle unutmayın. Annelerin de güzel görünmek en doğal hakkıdır! Güzel görünmeyi ihmal etmeyin.

Kirli çamaşırlarınızı koyabileceğiniz bir torba veya poşet.

Fotoğraf makinası , video -cd-dvd kayıt cihazı. Bunlara ait şarj cihazı,film,cd,dvd ve yedek pil.

Eğer sistemik hastalık var ise (tansiyon , guatr gibi) bu hastalıklara ait ilaçlar veya bazı ilaçlara karşı allerjiniz var ise bunları belirten bir belge veya ilaç isimleri.

Evlilik cüzdanı,nüfus cüzdanı (yabancılar için pasaport, oturma izni, ikametgah senedi).

Sağlık sigortası var ise gerekli belgeler ,sağlık güvencenizin olduğu kuruma ait sevk ve belgeleriniz..

Anne bavula bebeği için neler almalı? Doğum çantası bebek için neler içermeli?

Bir paket küçük boy bebek bezi.

Islak mendil, alkolsuz ve bilinen bir ürün olmasına dikkat edin..

3-4 adet zıbın ve uzun kollu bacaklı tulum-pijama

3 adet başlık ve patik

3 adet çorap, süslü olmasına özen gösterin..

2 adet yelek,hırka

2 adet yumuşak küçük havlu

En az 3 adet önlük

1 tane battaniye.çıkışta eve giderken çok gerekecektir.Küçük bir pike de olabilir ( doğum mevsimine bağlı olarak)

Kirli çamaşır torbası veya bir poşet

çıkarken bebeğinizi taşıyacağınız port bebe, bebek çantası ve bakım çantası

Her ihtimale karşı emzik,biberon,pişik kremi

Bebeğinizin ilk saatlerini ve günlerini kaydedeceğiniz ve ilk resimlerini de yapıştıracağınız özel günlük. Kitapçılardan temin edebilirsiniz.Günlükteki doğum sayfasını doktorunuza doldurtup imza ettirmeyi de unutmayın.. güzel bir hatıra olacaktır.

Ve tabii ki bir tane nazar boncuğu !(eğer nazara inanıyorsanız!!!)
Yakınlarınız getirebilir fakat siz yine de almayı unutmayın

Bir çok hastanede bebeğin odasının kısmen süslenmesi hastane tarafından yapılmaktadır. Fakat siz yine de odanızı süsleyebileceğiniz balonları özel bebek süslerini almayı unutmayın.. Ve tabii bebeğinizin çikolatalarını aldınız mı??

- Cocuk.Com

donderdag 24 december 2009

El yapimi Oyun parki, Donence, ve Alt degistirme cantacigi.

Turkcemin kit oldugu iste burdan belli oluyor. Bir iki seyler yaptim Hollandacadan adini biliyorum ama turkceden sorsan oyle birsey varmi turkiyede olur cevabim. Halbuki ne ararsan hersey var turkiyede artik.
Iste sizin Oyun parki galiba daha portatif oluyor. Bizim oyun parklarin ismi box tahtadan yapilma ve cogu zaman sabit yerinde kaliyor. Cocuk yeni dogdugu zaman ve yaklasik yuruyebilme cagina geldigi zamana kadar icinde oynayabilecek bir mekancik. Ben bu Oyun parkinin icine bir ortu diktim. Eskiden anneannem bize yamadan namazliklar yapardi. Onu goz onune alarak ve biraz modernlestirerek bir ortu cikti ortaya. Bayagi bir ugrastim ama hosuma gitmedi degil.


Birde ona uygun olsun diye Ikinci el pazarindan bir eski melodili donence aldim ve ucundaki oyuncaklari cikardim. Cunku hayvan resimleri vardi. Rahmet melekleri yanina ugrasin diye uclarina kalp kare ucgen gibi sekiller yapip taktim.



Sonra bir belcikali kadinin sitesinde bu alt degistirme cantacigini gorunce ve dedim hazir kumas artmisken birde onu yapayim. Onuda hastane cantama koydum.
Insallah evde dogum yapmak istiyorum ama ne olur ne olmaz olurda son dakka hastaneye gitmek zorunda kalirsak hic olmassa hastane cantam hazirda olmus olur.Bir sonraki bloga yazarim insallah icine ne koyulabildigine dayir.