donderdag 31 december 2009

Dogum oncesi ve sonrasinda din acisindan yapilacak seyler


Hamilelik doneminde bayagi bir arastirma yaptim ve sonunda dogum oncesi ve sonrasi bunlari uygulamaya karar verdim.(aralarda belirli kaynaklar var onlari su siteden kullandim)

Ilk once cocuk dogdugu zaman cocugu beyaz elbise(dikiside beyaz olacak)giydirmek istiyorum. Bunu yaptiktan sonra cocugun ilk yiyecegi sey hurma ve zemzem olsun istiyorum( tahnik diye geciyor, peygamber efendimiz yeni dogan coucklara bunu uygulardi). Sonra esim sag kulagina ezan sol kulaginada kamet getirecek insallah.
Bu parcayi sonradan su siteden buldum beyaz kiyafet giymenin nedenini de ogrenmis oldum:
Hicretin üçüncü yılında Ramazan-ı şerif ayında Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ-nın bir oğlu dünyaya geldi.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- validemizin doğumunda hazır bulunan Sevde binti Misrah -radiyallahu anhâ-dan rivayet edildiğine göre; Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz doğum sancısı başlar başlamaz geldi ve kızının hâlini-hatırını sorduktan sonra:

“Çocuk doğunca bana haber vermeden çocuğa bir şey yapmayın!” buyurdu.

Çocuk doğunca Sevde -radiyallahu anhâ- göbeğini kesti ve sarı renkli bir beze sardı. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz az sonra geldi, doğum olup olmadığını, kızının hâl ve hatırını sordu.

Sevde -radiyallahu anh-in: “Yâ Resulullâh! Çocuk doğdu, göbeğini kestim ve sarı bir beze sardım.” demesi üzerine celâllendi ve:

“Bana âsi oldun!” buyurdu.

Sevde -radiyallahu anh-: “Allah’a ve Resul’üne âsi olmaktan Allah’a sığınırım yâ Resulullah! Ben onun göbeğini kestim, bunu yapmaya da mecbur idim.” dedi.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin:

“Çocuğu bana getir!” buyurması üzerine getirdiler. Üzerindeki sarı bezi attı ve beyaz bir bez içerisine sardı. Tükrüğünden çocuğun ağzına koyarak onu yutmasını sağladı.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin Hazret-i Hasan -radiyallahu anh-in ağzına kendisinin bilmediği bir şey koyduğunu, bu sebeple de onun Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-e nazaran daha bilgili olduğunu söylemiştir. (Kenzü’l-Ummâl)

Hazret-i Ali -radiyallahu anh- der ki:

“Ben harbi darbı seven bir adam olduğum için çocuğa Harb ismini koymuştum. Resulullah Aleyhisselâm geldi. ‘Ne isim koydunuz ona?’ buyurdu. ‘Harb ismini koydum.’ dedim. ‘Hayır, o Hasan’dır.’ buyurdu.” (Hâkim)

Hasan ismi, câhiliye devrinde Araplar tarafından bilinen bir isim değildi.

Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- “Yâ Resulellah! Oğlum için Akîka kurbanı olarak bir deve veya iki koç keseyim mi?” dedi.

Resulullah Aleyhisselâm:

“Hayır! Sen onun saçını kes, saçının ağırlığınca gümüşü yoksullara sadaka olarak dağıt!” buyurdu.

Doğumunun yedinci günü iki koç kesildi. Kesilen saçının ağırlığınca da gümüş, sadaka olarak dağıtıldı. Çocuk aynı zamanda sünnet de ettirildi.

Resulullah Aleyhisselâm Hazret-i Hasan -radiyallahu anh- ile Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-in Akîka kurbanlarından ebeye bir but gönderilmesini, kalanın da kemikleri kırılmaksızın yenmesini ve başkalarına da yedirilmesini tavsiye etmiştir. (Beyhakî)

Hazret-i Hasan -radiyallahu anh-in doğumundan elli gün sonra Hazret-i Fâtıma -radiyallahu anhâ- validemiz Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh-e hamile kaldı. Hicretin dördüncü yılının Şaban ayında Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh- dünyaya geldi.

Doğumunun yedinci gününde Resulullah Aleyhisselâm torunu Hazret-i Hüseyin -radiyallahu anh- için Akîka kurbanı kestirdi. Kulağına ezanını okuyup ismini koydu.



Ömer ÖNGÜT



Allah'ın Resulünden rivayet ediliyor ki:

"Hangi müslümanın bir çocuğu doğunca, çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okursa, o ço­cuktan ümm-i sibyan (havale) hastalığı kalkar," bu­yurmuştur.
(İhya)

İsim konulurken çocuğun kulağına ezan ve kamet oku­manın hikmeti: Musallada kıldığımız cenaze namazı için ezan ve kamet okunmamasının sebebi nedir? Bu namazın ezan ve kameti, doğduğu zaman çocuğun kulağına okunmuştur. İslamiyet o yavruya ilk dersi doğduğu zaman vermekte ve: "Ey yavrucak, sakın dünyanın göz alıcı renklerine aldanıp da Allah'a karşı kulluğunu unutma. Dünyada ebedi kalacağını zannetme. Senin ömrün, bir ezanla kamet arasındaki zaman kadar azdır ve çabuk geçecektir. Bu kısa dünya hayatında faniyi, baki olan bir hayata teb­dil etmeye bak" demek istemektedir.
Ismini kulagina soyleyecegiz.

Ben insallah o arada abdestimi almis olacagim ve cocuguma insallah abdestli karnini doyuracagim.


Bu konu hakkinda su parcayi okumanizi tavsiye ederim insallah bizede nasib olur (amin)
"Hacı Bayram Veli Hazretlerinin müridlerinden, Yazıcıoğlu Mehmet Efendi namıyla meşhur Muhammediye kitabının ya­zarı (Muhammed Efendi) Edirne ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmet isminde (Ahmed-i Bican olarak ma'rut) kardeşi vardır. Ahmedi Bican Hazretleri aynı zamanda Envarul Aşıkin kitabını Farsçadan tercüme eden zattır."


"İki kardeşten biri olan Ahmedi Bican hazretleri birgün bir camide vaaz etmekte iken ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu ca­miden içeriye girer ve küçük kardeşinin sohbetini dinlemeye başlar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin farkındadır. Fakat bir de bakar ki, ağabeyi biraz sonra camiyi terkeder, kapıdan çıkarken de tebessüm edip ondan sonra ayrılır. Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmedi Bican Hazretleri, ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve akşam eve geldiği zaman durumu annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Her iki dervişin de anası, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman: "Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek çıktığını soruyor, bir hata mı işledim" diyor. Kardeşinin dersinde niçin gülerek çıktın? diye sorduğunda ağabey şöyle cevap verir:


"Anneciğim, ben kardeşimin vaazına gülmedim. Ben bir insanoğlunun sohbetini dinlemeye ne kadar melaike gelmiş, oturacak yer bulamıyorlar da birbirlerinin üzerine oturuyorlar, diye onların hali çok hoşuma gitti de ona tehessüm ettim. Ben de melaikeden camide oturacak yer kalmadığı için çıkıp gittim" diye cevap verir."


"Annesi ağabeyinin bu sözlerini naklettiğinde Ahmedi Bican çok müteessir olup: "Anneciğim! Ağabeyim melekleri görme derecesine erişti de ben neye erişemedim. Bunu ondan bir sorar mısınız" dedi. Bu sefer O Muhtereme anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap şöyle oldu: "Anam bu noksanlığı sen kendinde araman lazım, sen benden daha iyi bilirsin."


"O vakit düşünme sırası anaya geldi. Anaları uzun müddet tefekküre daldıktan sonra bunun sebebini şöyle açıkladı:


"Oğlum sana hiç abdestsiz süt emzirmedim. Ahmedim ise henüz kundakta iken, ben namaza durmuştum. Ahmed de şiddetle ağlamaya başlamıştı. Bu sırada evimizde bir komşu kadın vardı. O, çocuk ağlamasın diye Ahmedi aldı emzirmeye başladı. Ben hemen namazı bitirip elinden aldım ama, birkaç damla emmişti. Sonra o kadına abdestli olup olmadığını sordum, bana abdestinin olmadığını söylemişti. Onun melekleri görmemesine sebep olsa-olsa bu olmalı"

Yani Ahmedi Bican Hazretleri hataen emdiği bir damla sütün zararını böylece çekti ve onun yüzünden derece almakta engellerle karşılaştı. Ya bu zamanın kadınlarının çocukları nasıl olur? (21)

21) Büyük Dini Hikayeler, Osmanlı Yayınevi



Sonra 7inci gun cocugumuz icin akika kurbani kestirip sacini tras edip dedigin gibi agirliginca gumus degerinde sadaka verecegiz(insallah).
Akika Kurban:

Doğumunun yedinci günü, çocuğun adını koymak ve kurban kesmek, Resu1lüllah Efendimizin edeblerindendir.
Akika, ana babaya isyan manası taşıdığı için Peygamber Efendimiz buna NESİKE adı vermişlerdir.
Erkek çocuklar için iki, kız çocukları için bir kurban kesilir.
Erkekler için de bir kurban kesileceğine dair rivayetler vardır. Eti, kurban eti gibi, hem yenilir hem de fakirlere tasadduk edi­lir.
Allame İmam Abdü'l-Vehhab Şa'rani, Resu1lüllah Efendimize Peygamberlik vazifesi geldikten sonra kendisi için akika kurbanı kestiğini ve boğazlarken, "Bismillah, vallahü ekber" dedikten sonra "Bu benim akika kurbanımdır" buyurduğunu rivayet etmektedir."
Resulüllah Efendimizin oğlu İbrahim, dünyaya geldiği za­man, Ebu Raf'i (r.a.)'in zevcesi Selma ebeliğini yapmıştı. Bu se­beple Ebu Raf'i, Peygamber Efendimize oğlunun doğumunu müjdelediğinde çok sevindiler. Müjdesine karşı bir köle vererek taltif ettiler.
Doğumunun yedinci günü, çocuğun saçını tıraş ettirerek gümüş ile tarttırıp gümüşü tasadduk etti ve saçlarını göm­dürdü.
Fahr-i Kainat Efendimiz torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in doğumlarında ikişer -diğer bir rivayete göre bi­rer- kurban kesmişlerdir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:
"Çocuk, akika karşılığında rehin alınmıştır. Onun için (kurban keserek) kan akıtınız ve ondan eza (verecek saçları) gideriniz.
Peygamber Efendimiz, torunu Hz. Hüseyin doğduğu zaman kızı Hz. Fatıma'ya hitaben şöyle buyurmuşlardır: "Hüseyin'in saçını (gümüş ile) tart ve onun ağırlığında gümüş tasadduk et (kesilecek) akika kurbanının bir ayağını (budunu) ebeye ver.(20)

Doğumdan sonra yapılacak vazifelerden birisi erkek çocuğu için iki koyunu akika kesmektir. Kız çocuğunun akikası ise bir koyundur. Fakat erkek için de, kız için olduğu gibi, bir koyun akika verilirse, herhangi bir beis yoktur. Aişe validemiz (r.a.) Allah Resulünün erkek çocuk hakkında iki koyunu, kız çocuğu hakkında da bir koyunu "akika" olarak kesmeyi, emir bu­yurduğunu rivayet etmektedir. Ve yine rivayet ediliyor ki. Allah'ın Resulü (s.a.v.) Hazret-i Hasan'ın akikası olarak bir koyun kesmiştir. Resulüllah'ın böyle yapması bir koyun ile iktifa etmenin de ruhsatlı olduğuna delalet eder.

Hadis-i şerifte Duyuruluyor ki:
"Akikayı doğan çocuğun ismi üzerine (niyet ederek) kesin.

Bismillah. Allahım falan çocuğun akikası senin içindir ve se­nin rızana yöneliktir, deyin."

Akika, hayat belirtisi görülen çocuğu Allah’a yaklaştırmaya vesile olan bir kurbandır. Çocuğu bela ve afetlerden korur; İsmail (a.s.) için gönderilen koç gibi. İslam dininin bir vecibe­sini yerine getirmenin bir sevincidir. Mü’min bir kimsenin ha­yata başladığının sevincinin ifadesidir.

Çocuğun kesilen saçının karşılığı altın veya gümüş tartıp sadaka olarak vermek sünnet-i seniyyedendir. Bu hususta bir haber varid olmuştur ki, Allah'ın Resülü (s.a.v.) Hazret-i Hüseyin'in doğumunun yedinci gününde Hazret-i Fatıma'ya emretti: "Onun saçını kes ve karşılığında gümüş tart, sadaka ver."

Aişe validemiz (r.a.) buyuruyor:

"Akika olarak kesilen hayvanın kemikleri kırılmamalıdır."

Ve sonraki gunlerde insallah ilk ogretecegim kelime lailaheillelah olacak ondan sonrada cocuguma islami bir sekilde yetistirmeyi dusunuyorum. Insallah allah yardimcimiz olur.

Çocuk konuşmaya başladığı zaman ilk olarak ona kelime-i tevhidi (yani "LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULÜLLAH"ı öğretmeli. Eğer çocuğa ilk önce tevhid kelimesi ve akabinde İslami esaslar öğretilirse, o çocuk imanlı olarak yetişir. Çocuğa küçük iken, yemeğe besmele ile başlamak, yemeği sağ eliyle yemek, kendi önünden yemek, lokmasını küçük yapmak, yemeği iyi çiğnemek, elini elbisesine sürmemek ile, çok yemek yemenin zararlı olduğu, az yemenin ise sünnet ve faideli olduğu da öğretilir

Hastane bavulu icerigi ve Maxi Cosi Cabrio Fix Anakucağı



Hollandada daha oncede dedigim gibi doguma yakin burda sana iki imkan taniyorlar. Ya evde dogum yada hastanede.
Ister evde dogum yap ister hastanede bir hastane bavulu herzaman hazirda bulunmasi gereken seylerden biridir.
Ve eger hastaneden cikiyorsan cocugu burda elinde tasimak tehlikeli oldugu icin cocuk icinde bir anakucagi gerekiyor. Benim Anakucagimi sagolsun kardesim Kubra bana hediye etti.

Hastane cantasinin icerigine gelirsek tabiki herkes kendi arzusuna gore hazirlayabilir. Ama bazi seylerin icinde bulunmasi mecburi.
Mesela benim bavulumda sunlar var:

Kendim icin:
- Bizim burda tuvalet cantasi diyorlar icindede iste kendi bakimin icin gereken seyler, sampuan dismacunu tarak tirnakmakasi deodorant gibi seyler.
- Gecelik, pijama
- Ic camasiri
- Dogum yaparken rahat bir uzun kollu tisort
- Guzel bir tulbent
- Hastaneden cikarken giyebilecegin duzgun bir kiyafet
- Sicak coraplar
- terlik

Bebek icin:
- 50 bedende bir yada iki kiyafet
- 56 bedende bir yada iki kiyafet
- Sapka
- Corap
- Cocugun uzerine sarmak icin ortu
- Ana kucagi

Ve bunlarda onemli seyler:
- Yasin-i serif ile okunmus Hurma ve zemzem (cocugun ilk yiyecegi seyler (tahnik) peygamber efendimiz (s.a.v.) yeni dogan cocuklara uygulardi)
- Nufus kagidi burda pasaport oluyor
- Sigortanin kagitlari ( saglik karnesi)
- Cep telefonu ve sarji
- Kamera ve pil yada dolu akkusu
- Kendin icin atistirmalik seyler. Olurda gece yarisi hastaneye gidilecek olur burda acik yer bulunmaz o yuzden herzaman bulundurmak lazim.
- Okumak icin dergi vede kitap.
- Esinede bir kac cift esyada onemli olabilir.

Bu benim cantamdaki seyler. Birde cocuk.com sitesinden su yaziyi aldim. Galiba budaha cok turkiye icin gecerli ama herkes kendi icin onemli seyleri uygulayabilir

Anne bavuluna kendisi için neler almalı? Doğum çantası anne adayı için neler içermeli?

Toplam 2-3 takım gecelik veya pijama. Pijamanın üstünün önü tamamen düğmeli, altı ise beli bol lastikli ve bir beden büyük bol verahat tercih edilmelidir. Gecelik ise mümkünse emziren anneler için özel üretilen, ön kısmı rahatlıkla yaprak gibi açılabilen türden olmalıdır. Bunları hamile giyimi satan mağazalardan temin etmek mümkündür.

Sabahlık ,yelek gibi üzerine giyebileceği rahat bir giysi.

çorap, rahat ve yumuşak bir terlik.

Bol iç çamaşırı. İç çamaşırları tercihen beyaz, pamuklu,yüksek belli olmalıdır. Gebeyken kullanılan iç çamaşırlarından olabilir.Ayrıca eğer yoksa piyasadan gebe kıyafetleri satan mağazalardan gebeler ve lohusalar için üretilen yüksek belli özel iç çamaşırları da temin etmek mümkündür.

1-2 adet emzirme sütyeni, 1 paket göğüs ucu pedi, ve ezcanelerde de bulunan özel ıslak göğüs ucu temizleme mendilleri.

1 paket büyük boy hijyenik ped, kadın bağı.

Diş fırçası,diş macunu ,toka,küçük el aynası, tarak gibi günlük bakım eşyaları.

Deodorant,nemlendirici veya losyon.

Makyaj malzemeleri. Makyaj çantanızı yanınıza almayı kesinlikle unutmayın. Annelerin de güzel görünmek en doğal hakkıdır! Güzel görünmeyi ihmal etmeyin.

Kirli çamaşırlarınızı koyabileceğiniz bir torba veya poşet.

Fotoğraf makinası , video -cd-dvd kayıt cihazı. Bunlara ait şarj cihazı,film,cd,dvd ve yedek pil.

Eğer sistemik hastalık var ise (tansiyon , guatr gibi) bu hastalıklara ait ilaçlar veya bazı ilaçlara karşı allerjiniz var ise bunları belirten bir belge veya ilaç isimleri.

Evlilik cüzdanı,nüfus cüzdanı (yabancılar için pasaport, oturma izni, ikametgah senedi).

Sağlık sigortası var ise gerekli belgeler ,sağlık güvencenizin olduğu kuruma ait sevk ve belgeleriniz..

Anne bavula bebeği için neler almalı? Doğum çantası bebek için neler içermeli?

Bir paket küçük boy bebek bezi.

Islak mendil, alkolsuz ve bilinen bir ürün olmasına dikkat edin..

3-4 adet zıbın ve uzun kollu bacaklı tulum-pijama

3 adet başlık ve patik

3 adet çorap, süslü olmasına özen gösterin..

2 adet yelek,hırka

2 adet yumuşak küçük havlu

En az 3 adet önlük

1 tane battaniye.çıkışta eve giderken çok gerekecektir.Küçük bir pike de olabilir ( doğum mevsimine bağlı olarak)

Kirli çamaşır torbası veya bir poşet

çıkarken bebeğinizi taşıyacağınız port bebe, bebek çantası ve bakım çantası

Her ihtimale karşı emzik,biberon,pişik kremi

Bebeğinizin ilk saatlerini ve günlerini kaydedeceğiniz ve ilk resimlerini de yapıştıracağınız özel günlük. Kitapçılardan temin edebilirsiniz.Günlükteki doğum sayfasını doktorunuza doldurtup imza ettirmeyi de unutmayın.. güzel bir hatıra olacaktır.

Ve tabii ki bir tane nazar boncuğu !(eğer nazara inanıyorsanız!!!)
Yakınlarınız getirebilir fakat siz yine de almayı unutmayın

Bir çok hastanede bebeğin odasının kısmen süslenmesi hastane tarafından yapılmaktadır. Fakat siz yine de odanızı süsleyebileceğiniz balonları özel bebek süslerini almayı unutmayın.. Ve tabii bebeğinizin çikolatalarını aldınız mı??

- Cocuk.Com

donderdag 24 december 2009

El yapimi Oyun parki, Donence, ve Alt degistirme cantacigi.

Turkcemin kit oldugu iste burdan belli oluyor. Bir iki seyler yaptim Hollandacadan adini biliyorum ama turkceden sorsan oyle birsey varmi turkiyede olur cevabim. Halbuki ne ararsan hersey var turkiyede artik.
Iste sizin Oyun parki galiba daha portatif oluyor. Bizim oyun parklarin ismi box tahtadan yapilma ve cogu zaman sabit yerinde kaliyor. Cocuk yeni dogdugu zaman ve yaklasik yuruyebilme cagina geldigi zamana kadar icinde oynayabilecek bir mekancik. Ben bu Oyun parkinin icine bir ortu diktim. Eskiden anneannem bize yamadan namazliklar yapardi. Onu goz onune alarak ve biraz modernlestirerek bir ortu cikti ortaya. Bayagi bir ugrastim ama hosuma gitmedi degil.


Birde ona uygun olsun diye Ikinci el pazarindan bir eski melodili donence aldim ve ucundaki oyuncaklari cikardim. Cunku hayvan resimleri vardi. Rahmet melekleri yanina ugrasin diye uclarina kalp kare ucgen gibi sekiller yapip taktim.



Sonra bir belcikali kadinin sitesinde bu alt degistirme cantacigini gorunce ve dedim hazir kumas artmisken birde onu yapayim. Onuda hastane cantama koydum.
Insallah evde dogum yapmak istiyorum ama ne olur ne olmaz olurda son dakka hastaneye gitmek zorunda kalirsak hic olmassa hastane cantam hazirda olmus olur.Bir sonraki bloga yazarim insallah icine ne koyulabildigine dayir.




vrijdag 27 november 2009

Hayirli bayramlar




Bir avuç dua, bir kucak sevgi, sıcak bir mesaj kapatır mesafeleri, birleştirir gönülleri, bir sıcak gülümseme, bir ufak hediye daha da yaklaştırır bizi birbirimize. Kalbiniz nur, eviniz huzur dolsun. Kurban Bayramınız bereketli olsun!

vrijdag 23 oktober 2009

Kizimizin odasi insallah

Bir iki hafta oldu ama yavas yavas kizimizin odasini bitirdik allahin izniyle.
Bir tek cekmeceli dolabin ustu icin bir orjinal birsey dusunuyorum ama daha isin icinden cikamadim. Uzerine bir iki sey koyabilecek ve temizligi kolay ve icinde bir insan veya hayvan resmi gecmeyecek bir fikir. Bildiginiz bir sey varsa benle paylasabilirseniz sevinirim.

Iste kizimizin odasinin resimlerinle sizi basbasa brakiyorum insallah begenirsiniz.


















donderdag 1 oktober 2009

Benim takintim ve bebisimize aldigim seyler

Bizim buralarda nerdeyse her hafta ikinci el pazarlari kurulur. Ben de cok severim oralara gitmeye okadar ilginc seyler oluyorki bazen gercekten guzel seyler aliyorum. Mesela gecen hafta cuma gunu aldigim bu elbise canta ve ayyakibilar zibin haric daha yepyeniydiler etiketi uzerinde duruyor okadar uyguna geldiki turkije parasi ile 1 miljon tanesi diyebiliriz. Birde markali elbiseler. Iste boylelikle butceme gore yine her istedigimi alabiliyorum.

Cok tatlilar degilmi...






Hele su ayyakabilar allahim bunlari kizimiza giydirmeyi nasib eder insallah.(Aminn)

dinsdag 15 september 2009

Sonunda ilk tekmeyide birlikte yedik.

Nezaman bir sallanti hissetsem karnimda esimede hissetirmek istiyordum ama ozaman bizimkisi saklaniyor gibiydi.Gecen gece dedimki esime usulca elini karnima koy istersen ve bende elimi onun elinin uzerine koydum biraz bekledik sonra bir tekme atti korktum acikcasi, sonrada cok sevindim ama. Esimin ilk tepkisi allaha sukur oldu. Ne guzel bir duygu bu gece bol bol dua edelim insallah. Hakkimizdan hayirli ne ise o olur insallah. Insallah yavrumuz hayirli bir evlad olur (aminnnn)...

woensdag 26 augustus 2009

Okulum bittiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii


Allahim sana sonsuz sukurler olsun nihayetinde okulum bitti. Artik bana ogretmenim diyebilirsiniz ;-). Yaklasik bir 4 sene sonunda ondan onceki 3 seneyi saymiyorum ilkokul ve anaokul ogretmeni oldum. Yani burda ders vermeye kalksam 4 ve 12 yas arasi cocuklarin ogretmeni olabilirim insallah. Iste hersey yoluna giriyor allahin izni ile yeterki dua`ni eksik etme. Darisi butun okuyan ogrencilere. Insallah sizlerde bir an once okullarinizi bitirirsiniz.

zaterdag 22 augustus 2009

Hamilelik ve ramazan

Haydi bismillah deyip dun hamile hamile ilk orucumu tuttum. Allahim sana sukurler olsun sadece biraz susadim ve okuldan geri dondugumde nerdeyse kusuyordum ama kilpayi kurtardim yani hic kusmadim.
Bugunde sabah saat 9 da teyzem aradi babamlari sormak icin. yani uyumakta uyuyamadim.
Babam onlar ve amcamlar dun Turkijeden arabayla yola ciktilar ve dun biz aradigimizda yunanistanda cok kuyruk varmis o yuzden belki de gemiyi kacirabilme ihtimalleri olabilir diye cok korktuk. O kadar yogunmus ki yani birdahaki gemi ancak pazar yada salli gunu olurmus ve zaten ramazandayiz mahv olurdular. Dun butun gun dua ettim allaha sukur gece aldik haberi kil payi yetismisler gemiye. Nekadar sevindim bilemezsiniz. Insallah kazasiz belasiz kavusmayi nasib eder allahim.(amin)
Neyse sabah erken kalktigimdan miydem cok kotu oldu yani suan bile kustum kusacam durumundaydim. Insallah az sonra yatisir. Zaten duruma gore bakacagim ilk gunler nasil gecer oruc tutmak, eger iyi gecerse tutacagim ama eger iy gecmesse zaten bu konuda bir rivayet var tutmayadabilirim. Ama insallah Allahu teala bana yardim edecek ve oruclarimi guzelce tutmayi nasib eder bana insallah.

Ramazan ve hamilelik hakkinda su bilgi var:

Malikogullarindan ismi Enes Ibnu Malik olan bir adamdan anlatildigina gore, demistir ki: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, yolcudan namazin yarisini kaldirdi, oruca da yeme hususunda ruhsat tanidi. Ayrica cocuk emziren ve hamile kadinlara, cocuklari hususunda endise ettikleri takdirde, orucu yeme ruhsati tanidi."

Kaynak: Ebu Davud, Savm 43, (2408); Tirmizi, Savm 21, (715); Nesai, Savm 51, (4,180-182), 62, (4,190); Ibnu


Ve arastirma yapinca su altakki arastirmada dikkatimi cekti. Yani bunca arastirmaya ragmen oruc zararlidir hamilelere diyenlere sunu okuyun derim:

ORUÇ TUTANLARDA GÖRÜLEN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER

Oruçlu iken istirahat esnasında kalbin atış sayısında (nabız) azalma vardır… Oruç tutmanın solunum faaliyetlerinde herhangi bir önemli değişikliğe yol açmadığı anlaşılmıştır.( Duncan M T et al: ventilatory function in Malay Muslims during normal activity and the Ramadan fast. Singapore Med J31 (6) :543-7.1990- Ghamdi B Nwoye L O: Effects of Ramadan fasting on respiratory test in normal voluntees. Proceedings of the Second Interntional Congers on “ Health and Ramadan” İstanbul 1997 p.67 )

Oruçlu iken vücuttaki kortizol miktarı artmaktadır. Bu vücutta belli dengelerin devamı için açlık halinde yaratan Allah’ın verdiği bir tedbir mekanizmasıdır. Bu sayede açlık durumunda kan şekeri belli seviyelerde korunmuş olur. (Tahmasebi A ve arkağlık ve ramazan 1997s:20 )

Ramazanda oruç tutmak anlama kavrama ile alakalı faaliyetlere zarar vermemektedir. Hafızayı azaltıcı bir yönü de yoktur. (Roky R et al :Ann of nutr and aaaab 44 -3- :101-7 2000 - Haouari M Health and Ramadan 1997p.65)
Suriye de yapılmış olan bir araştırmada oruç tutanlarda mekanik sebeplerden ileri gelen bel ağrıları dâhil bel ağrıları olan birçok hastaların iyileşmesinde orucun faydalı tesirleri görülmüştür İltihabı sebeplerle bel ağrısı olan hastalarda bu iyileşme çok daha açıktı aşikardı. (Karadan A N “Health and Ramadan” İstanbul 1997 p.66)

100 sağlam gönüllü şahıs üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları:

Normal de %9586 miligram (mgr) olan ortalama açlık kan şekeri oruçta %8391 mgr’a düşmüştür. Bu ise normal hudutlar da olan bir değerdir. Serum albumini kontrollerde ortalama %4.3 gr oruçlularda ise %4.57 gramdır. Önemli bir fark bulunmamıştır. Oruçlu iken kandaki homosistein düşmektedir. Bu ise kalp ve damar hastalıkları ile alakalı risk faktörlerinin azaldığını gösterir. (LariJani B Et al “ Health and Ramadan” 2001 p.28 ) Kontrol grubunda %116.27 mgr olan triglseridler (yağların bir şekli) oruçlularda %90.9 mgr’a düşmüş; kontrollerde %12.22 mgr olan serbest yağ asitleri oruçlularda %88.14 mgr’a düşmüştür. Bunlar arzu edilen sağlık açısından güzel olan neticedir. Total lipid (yağ) kontrollerde ortalama %51580 mgr iken oruçlularda %495.75mgr inmiş. Yağların oruçlu iken düşmesi sıhhat açısından güzel olan değerlerdi.( M ve ark: İslami oruç üzerinde biyokimyasal bir araştırma Atatürk un diş. Fak. Yıllığı 4:135-651980)

Prof. Dr. Münip Yeğin ve arkadaşlarının araştırmalarının (İslami oruç üzerinde biyokimyasal bir araştırma 1980 ) neticelerine göre: İslami oruçta kandaki üre değeri kontrollerde %4250 mgr iken oruçlu olanlarda % 4220 mgr dir. Ürik asit kontrollerde %663 mgr iken oruçlularda %6.47 mgr olup birbirine çok yakın değerler çıkmıştır. Oruçsuz iken yapılan tahlillerde yoğunluğu 10417 bulunmuştur. Aradaki fark önemsizdir.

Oruçlularda kandaki üre artmamıştır. Kandaki protein miktarı azalmamıştır. Amino asitlerin kandaki miktarları artmıştır. İdrarda aseton tespit edilmemiştir. Serbest yag asitleri artmamış hatta eksilmiştir. Kan şekeri %8391 mgr kadar düşmüştür. Arteriyoskleroza refakat eden hipertansiyon angina pektoris yani kalp ağrısı çeşitli çeşitli enfarktüsler ve bazı böbrek hastalıkları için İslami mana da oruçun son derece önemli profilaktik yani koruyucu tesiri olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Ramazan ayında tutulan orucun kan şekeri kreatinin ALP (alkalen fosfataz) ALT (alanın amino transferaz) ve AST (aspartat amino Trasferaz ) değerleri üzerine olan te’sirleri 100’ü erkek 10’u bayan olan 110 kişide incelenmiştir. Bu değerlerde ufak ufak değişiklikler olsa bile neticelerin hep normal hudutlarda kaldığı anlaşılmıştır.(Siahkolah Bö Azizi F: The effect of fasting on blood sugar creatinine and hepatic enzymes during ramadan. Iranian J of Endocrinology and aaaabolism (IJEM). Abstarct Book The Congress on Health and Ramadan October 2001 p.30.)

ORUÇ VE SİNDİRİM SİSTEMİ

Oruç şüphesiz belli bir yaşa gelmiş ve sıhhatli olan şahıslara farzdır. Hastalık oruca mani ise oruç tutmaz. Ülserli şahıslar oruç tutmalı mıdır? Ülser daha çok midede ve on iki parmak bağırsağında meydana gelen yara olarak bilinir. 1992 yılında Prof. Dr. Said Kapıcıoğlu ve arkadaşları ülser (duodenal ulkus) teşhisi konulmuş 7 erkek gönüllü üzerinde araştırma yaparlar akşama kadar yani iftar saatine kadar aç kalmağa niyet eden şahısların ülserli olsa bile öğle saatlerinde rahatladığı görülmüştür. Midedeki asit ifrazatı öğle saatlerinde azalmıştır. Oruç tutmanın mide (peptik) ülserinin ortaya çıkmasında önemli rolü olan midedeki asit ifrazatının artmasına (hiprasidite) yol açacağını söylemek yanlış olur. Tunuslu bir araştırıcı grubunda 57 hastaya her gün 30mgr lansoprazol verildi. 27 si si oruç tutmadı 30 kişilik diğer grupda oruç tuttu.Sonuçta oruç tutan ve tutmayanlar arasında arazlar (semptomlar) bakımından bir fark görülmedi. Oruç tutmayanlarda %88.8 oruç tutanlarda ise daha fazla yani %90 nisbetinde ülser den şifa buldukları görüldü.Bu nedenle ülserli hastalar herhangi bir riske girmeden rahatlıkla oruçlarını tutabilirler (Mehdi A Ajmi S Gastroenterol clin Biol 21- 11- :820-22 1997 )
Ramazan öncesi ve ramazan ayında serum gastrin seviyelerinde önemli bir farkın olmadığı anlaşılmıştır. ( Polat H ve arkadaşları: Oruç tutmanın serum Gastrin seviyesinde TE’sirleri. “ramazan ve sağlık” ile alakalı ikinci milletler arası kongre kongre kitabı.)
İç salgın yapan guddelerin salgıları
İslami oruçtaki açlık müddeti salgı ve hormonların kandaki seviyelerinde herhangi bir değişikliğe yol açacak kadar uzun değildir.(Azizi F : “Health and Ramadan”. P.39 İstanbul 1997.)
Ramazan’da kan şekeri seviyelerinde ufak tefek iniş çıkışlar olsa da genellikle kan şekeri normal hudutlarda kalmıştır.(Azizi F: the blood glucose in health and diabets during ramadan. Proceedings of the 2nd ınternatıonal congress on “health and ramadan”. P.40 İstanbul 1997)

İnsülinin değerlerinde ramazan ayında normal günlere göre fazla fark olmadığı anlaşılmıştır. (Marniche D et al : effect of fasting and refeeding during ramadan on glucoregulation. Proceedings of the 2nd ınternatıonal congress on “health and ramadan” .p.125 İstanbul 1997 )

Oruç tutabilecek şeker hastaları

20 yaşın üzeri hamile olmamalıdırlar bebeğini emziriyor olmamalı şahsın kilosu normal kan şekerinde büyük iniş çıkışlar olmaması hastaların ağır hiper tansiyon gibi ikinci bir ağır hastalığın olmaması lazım. Vücutları perhize cevap veriyor olmalıdır. Kan şekeri belli seviyeleri geçmeyen Tip II şeker hastaları perhize dikkat ederek ve ilaçlarını aksatmadan sahurda ve iftarda muntazaman alarak oruçlarını tutabilirler. Ramazanda gerek ilaç gerekse gıdayı sahur ve iftarda eşit olarak almaları; ilaçları sahurda imsaktan önce akşamleyin de iftarda yemekten önce almaları tavsiye edilir. İnsülin bağımlı şeker hastalarına oruç tutmaları tavsiye edilmez. (Azizi F : “health and ramadan”. P.40 İstanbul 1997.)

HAMİLELİK VE ORUÇ

Yeni doğan 13.351 bebeğin doğum ağırlıklarına bakıldığında annelerinin ramazan da hamile iken oruç tutmalarının bebeklerinde hiçbir zarara yol açmadığı anlaşılmıştır. Doğan bebeklerin doğum ağırlığına te’siri olmadığı ortaya çıkmıştır. Hamile iken ve bebeklerini emzirirken oruç tutan Müslüman kadınlarla hamile olmayıp da oruç tutan kadınlar incelenmiştir kan kimyaları mukayese edilmiş iki grup arasında önemli bir fark olmadığı anlaşılmıştır. (Cross J H Eminson J and Wharton B A : Ramadan and birth weight ar aaaa term in asian moslem pregnat women in Birmingham. Arch Dis Child65 : 1053-61990 - Prentice A M et al : aaaabolic consequences of fasting during ramadan in pregnat and lactating women. Hum nutr clin Nutr 37 (4) : 283-94 1983.)

Oruçlarını tutmakta iken ve ramazandan iki hafta sonra aynı bayanlardan oruçsuz iken alınan sütün terkipleri arasında önemli seviyelerde fark olmadığı anlaşılmıştır. (Bener A et al: Fasting during the holy month of Ramadan does not change the composition of breast milk. Nutrition Research 21 (6): 859-64 )

Esansiyel Hipertansiyonlu hastalar kan basıncı ciddi problem olmadan sahur ve iftarda da ölçülü ve ilaçlarını kullanarak oruç tutabilirler. Ramazan ayında kalp krizi sayısının diğer aylara göre önemli seviyede düşük olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. (Temizhas A. et al :Int Cardiolo 702:149-531999 )
Bevliye hastaları üzerindeki çalışmalar ise iftar ve sahurda bol su alınması şartı ile orucun bu hastalar faydalı geldiğini ispat etmiştir. (Abderrahim F :Effect of ramadan fasting on urological patients.p.218-311994)

Hz. Mevlana bir sözünde şöyle der: “Açlık ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.”

TIMETURK.COM

20 inci hafta kontrolu ve iki guzel haber bir gunde

20inci hafta kontrolumuz gectigimiz pazartesi saat 8 deydi ve benim o gunu saat ikidede cok onemli bir randevum vardi.
Yani iki ayri heycan.
Neyse sabah gittik kontrola ve ordaki calisan bana iste birtakim sorular sordu ve arastirmaya basladi.
Kadin cocugun butun heryerini olctu saydi ve bakti. Ve allaha sukur boyle gozle gorunen birseyi yok.Bir sakatlikda soz konusu degil rabbime sonsuz sukurler olsun. Tabiki Allahu tealanin bilecegi bir hikmet ama bazi onlemleri alabilirsin bu konuda.
Hamile kalmadan once burda foliumzuur dedikleri turkiyede de Folik asit diye geciyor icebilirsin.Yazinin sonunda bilgilendirme yaptim ordan okuyabilirsiniz Folik asitin ne oldugunu.
Bende tabiki ictim bu hapi ve allaha sukur cocugumun boyle gozle gorunen bir rahatsizligi yok.
Doktor tekrar bir gozetti ve dediki kizin olacak. Allahim sana sukurler olsun bu kontrolden sonra cok sevindik. Ama sevinmeye pek fazla zamanim yoktu cunku saat 2 de randevum vardi ve bu randevu benim icin cok onemliydi.
Aylarca ugrastigimiz tezin ve 4 seneden bu yana okudugum okulun final konusmasi diyebilrdik bu konusmaya. Yani bunu alamassam kaldik, bir ay daha uzatirdik okulu.
Tezi iki kisi yazdigimiz icin iki kisi girdik konusmaya, cok heyecanliydik ikimizde. Kadinin yuzune besmeleyi cektim ve gercekten tikir tikir cevaplari saydim ogretmene. Kendimden bile sastim kaldim. Bu konusma birbucuk saat surdu ve sonunda dedilerki bize disari cikin ve bekleyin biz sonuc hakkinda aramizda bir goruselim sizi tekrar cagiracagiz. Neyse ciktik disari heycanla bekliyoruz ve iceri girdigimzde ogretmen dedi tebrik ederim 10 uzerinden 7 aldiniz. Biz sevincimizden havaya uctuk. Aldik ya ister 5.5 alsaydik yine sevinirdik. Bir de ustelik alamasaydim hamilelikle zor olurdu tekrardan o tezi yazmak. Allaha sukur o gunu iki guzel haberle ciktik okuldan. Simdi bir dersin sonucunu bekliyoruz ozaman insallah tamamen bitecek okulum. Herseyin hayirlisi daha henuz ruya gibi geliyorya elime diplomami alinca belki ancak inanirim.

Hamile kalmak isteyen bayanlara dikkat!!!!!

Hamile mi kalmak istiyorsunuz?
Önce folik asit kullanın!


Folik asit vitamini hamileliğin
başlangıcının iyi geçmesi için
gereklidir. Nitekim folik asit bebeğin
ciddi özürlülüklerle doğma şansını
azaltmaktadır.
Çocuk mu istiyorsunuz? Hamile
kalmadan önce ekstra folik asit
kullanın.

Folik asit nedir?
Folik asit bir vitamindir. Bedeniniz sağlıklı
kalabilmesi için bu vitamine ihtiyaç duyar.
Folik asit vitamini örneğin taze sebzede,
meyvede ve kaba öğütülmüş un
ürünlerinde mevcuttur.

Folik asit neden kullanılmalı?
Hamileliğin başlangıcında vücudunuzun
ekstra folik asit ihtiyacı vardır. Bundan
dolayı taze sebze, meyve ve kaba
öğütülmüş un ürünlerini fazladan
tüketmeniz yeterli değildir. Ekstra folik asit
için folik asit tabletleri kullanmanız gerekir.

Folik asidin faydası nedir?
Hamileliğin ilk haftalarında doğmamış
çocuğunuzun merkezi sinir sistemi
oluşmaktadır. Sonraları buradan
çocuğunuzun beyni ve omurga kemiği
oluşur. Hamileliğin bu döneminde ise
vücudunuzun normalden çok folik asit
ihtiyacı vardır.
Folik asidin fazla az olması sonucu
çocuğunuz örneğin nöral tüp defektli
doğabilir. Nöral tüp defektli çocuklarda
ciddi özürlülük söz konusu olabilir.
Yani hamileliğin başlangıcında ekstra folik
asit son derece gereklidir. Bu nedenle
hamile kalmadan önce ve hamileliğin
başlangıcında folik asit kullanın.

Folik asit kul lanmaya ne zaman
başlanmanız gerekir?

Hamile kalmadan önce ekstra folik asit
kullanmanız önemlidir. Tercihen hamile
kalmadan dört hafta önce folk asit
kullanmalısınız. Bu mümkün olmadıysa,
hamile kaldığınız andan itibaren de ekstra
folik asit kullanmaya başlayabilirsiniz.
En doğrusu hamile kalma ihtimali söz
konusu olduğu andan itibaren folik asit
kullanmaya başlamanızdır. Örneğin doğum
kontrol hapı kullanmayı veya başka
koruyucu kullanımını bıraktığınızda
başlayabilirsiniz.
Hemen hamile kalamadınız mı? Yine de folik
asit kullanmaya devam edin. Bu vitamini
hiçbir sorun yaşamadan aylarca
kullanabilirsiniz.
2 ay hamilelikten sonra doğmamış
çocuğunuz için artık ekstra folik asidi
gerekmez.

Hangi miktarda folik asit kullanmanız
gerekir?

Folik asit vitamini tablet şeklinde satılır. Her
gün 0,4 veya 0,5 miligram miktarında folik
asit içeren tablet kullanın. Bu tabletleri
parfümericiden veya eczaneden reçetesiz
alabilirsiniz.
Ayrıca hamile kadınlara özel çok vitaminli
ilaçlar da kullanabilirsiniz. Bu tabletler de
folik asit içermektedir. İlaç kutusunun
üzerinde doğru miktarda folik asit içerip
içermediğini her zaman kontrol edin. Çok
vitaminli tabletleri de parfümericiden veya
eczaneden reçetesiz alabilirsiniz.
Folik asit hakkında parfümerici veya eczane
her zaman daha ayrıntılı bilgi verebilir.
Doktorunuza danışın

Aşağıda belirtilen durumlarda her zaman
aile hekiminize veya doktorunuza danışın:

Daha önce nöral tüp defektli bir
çocuğunuz doğduysa. Ya da siz
veya eşiniz nöral tüp defektli
doğmuşsanız. O durumda daha çok
miktarda folik asit kullanmanız
gerekir. Bunun için ise reçete
gerekmektedir;
Ailenizde şeker hastalığı veya sara
hastalığı gibi ciddi hastalıklar söz
konusu ise;
Birden çok kere çocuk
düşürdüyseniz;
Doğmamış çocuk için zararlı
olabilecek ilaç kullanıyorsanız.

vrijdag 14 augustus 2009

Izinde hamilelik ve basimiza gelenler...


Artik biraz daha gecmise gidip basimdan gecenleri anlatsam iyi olacak.
Ilk hamile oldugumu duydugumda Hollandadaydim ve okul islerinle ugrasiyordum. Ilk zamanlar biraz miyde bulantilari vardi ama okadar asiri degildi allaha sukur. Hic birseyde asermedim allaha sukur,kocamin sansina, cunku burda gece yarisi canim dondurmami isteseydi, sansina kus olurdu cunku hic bir marketi acik bulamassiniz.

Bizim burda sistem cok degisik. Eger hamile kalirsan ilk isin doktora gitmek degil ebe`ye gitmek oluyor.Iste 12 inci hafta da yani 3 aylik hamile iken kontrola gidiyorsunuz. Ebe`ye gidiyorsunuz ve size birtakim sorular soruyor dogumdan sonra onemli olan.
Sorulardan biriside eve hemsire kac saat gelsin 24 saat mi yoksa 49 mu diye. Ben tabiki 49 saat istedim. Cunku dogumdan sonra yaninda bilmis biri olmasi tabiki daha avantajli. Ve sansina gore iste evin temizliginden tut alisverise kadar yardimda bulunabiliyor. O yuzden burda o yonden sansimiz var.

Bu sene birde izine gitmeye karar verdik ben izine gittigimde 11 haftalik hamileydim. Ucakla ucmak sebest, herhangi bir zarar olmuyor sadece 7inci aydan sonra tehlikeli olabilir o yuzden cogu ucak sirketleri de zaten kabul etmiyorlar bu sekilde yolcuyu.

Ve 5 haftalik izin macerasi:
Amsterdamdan bindik istanbulda indik ve 2-3 saat sonra 14 saat suren otobus yolculugu yapip Samsuna gittik. Tovbe bir daha bilmedigim sirketlere binmem cok kotu gecti yolculugumuz. Metro yada Ulusoydan sasmiyacaksin iste.
Samsuna geldigimizde biraz rahatsiz oldum ve doktordan randevu aldim.
Doktor bana ilac yazdi ve cok istirahat etmemi soyledi.Iki hafta hersey yassaklandi bana. Hollandadan cok iyi arkadasimin dugunune bile gidemedim Istanbulda dusunsenize ne kotu birsey.

Buarada cok kotu oldum turkiyede. Yemekten once kus ve yemekten sonra kus sanki doktorun yazdigi recete yemekten once ve sonra :-)).Allah kimsenin basina vermesin cok kotu oluyor.

Sonra bazi islerimizden dolayi trabzona gitmek zorunda kaldik. Bu sene niyetimizde bir cok sey vardi ama maalesef olmadi. Bu sene sevinmistim cunku butun aile bu sene turkijede olacakti ve niyetimizde birlikte trabzonun yaylasina cikmakti iste nasib olmayinca olmuyor. Bizde 2 geceligine gittik trabzona. Ve bir gunu yaylaya gitmekle gecti ama bizim yaylaya degil baska bir yaylaya. O yollar mahv etti beni. Dusunsenize dolmus ama daha beter. Manzara cok guzeldi ama soguk ve tasli yollarìn sayesinde hic de tadini alamadim.

Neyse o gecesi bindik yine otobuse Samsuna dogru yola ciktik.
Samsuna geldigimizde esime dedim, biz ne olur ne olmaz bir doktora gidelim cunku o yollar sonra ne oldu allah bilir.
Ve o gunu unutulmaz bir ani.
Kardeslerim ve annemin dayisinin kizinin kizi`yla (Damla)(hahaha) carsida isimiz vardi, ordan hastaneye gececektik. Megersem iki tane Buyuk Anadolu hastanesi varmis. Bizde randevu aldigimiz yer degil oburune gittik. Esim iyice fircayi atti bana. gec kalmisiz zaten birde obur hastanedeyiz. Neyse bindik 7 kisi taksiye ve asil randevumuz olan hastaneye nasil yetistik hic sormayin. Girdik iceriye allahtan kabul ettiler bizi. Esimden fircayi yemem Hollanda`da boyle birsey olsa iceri almazlar tekrar bir randevu almak zorunda kalirdik.
Neyse biraz bekledikten sonra bizi iceri aldilar cumbul cemaat kardeslerim ve Damla, teyzeleri ve dayilari tabiki merak etti nurumuzu. Ve doktor beni muayeneye aldi ve cok guzel bir haberle geldi. Kiziniz olacak dedi (insallah). Bir sevindim hic sormayin. Doktor gayet emin kendinden. Hatta kardesim dediki ya bize de gostersene nasil baktin. Doktor`da orda espiri yaparak sen gorebilseydin herkes bi ultrason aleti alirdi eve ben bunun uzerine okudum diye.
Neyse sonra iste anlatti pasa gibi cocugunuz sagligi yerinde masallah diye.
Bizimkiler cok sevindi.Tabiki bizde sevindik ama yinede bana ruya gibi geliyor.

Burda birde 20 haftalik kontrol oluyor bu ayrintili bir test oluyor cocugun sagligi hakkinda asagidada okuyabileceginiz gibi. Pazartesi gunu randevum var ondan sonra belli olur insallah.

(20. hafta ultrason taraması nedir?
Gebeliğin 20. haftasında uygulanan ultrasonografi, bebekte olabilecek yapısal bozuklukları saptamayayönelik bir taramadır. Ultrasonda temel amaç, çocukta spina bifida ya da anensefali olup olmadığınınanlaşılmasıdır. Ayrıca bebeğin iç organları ayrıntılı biçimde incelenebilir. Başka fiziksel bozukluklar(aşağıda örnekler erilmiştir) varsa, bu incelemede onlar da saptanır. Son olarak ultrasonografi, bebeğin normal büyümekte olup olmadığının ve rahimde yeterli amniyon sıvısı bulunup bulunmadığının anlaşılmasını sağlar.)

Iste sonra son uc gun kala ucakla istanbula donduk ve o iyi arkadasimin yanina gittim dayimda kaldik ve sonra izin bitti bin ucaga gel hollandaya.
Izinimiz kisacasi yogun gecti hicbirsey anlamadan gunler bitti. Herseyin hayirlisi olsun.

dinsdag 4 augustus 2009

Hamileyimmmmmmm


Bes senelik bir evlilikten sonra ilk defa tam olarak 16 hafta ve 5 gun hamileyim. Okulumun bitmesini bekledik,daha henuz tam bitmedi ama yinede az kaldi. Allahima sukur bize bu kucuk mucizeyi, nur`u bagisladi allah hayirlisini verir insallah.

Bu blogu zaman zaman hamilelikte basima gelenleri ve cocuk hakkindaki hersey ile guncellemeye calisacagim.

Haydi bismillah....